Suat Derviş, hayata ağzında altın kaşıkla merhaba dedi.Son nefesini sulluk içinde verirken, üzerinde saraylı annesinin hediyesi ipek sabahlık örtülüydü.Ülkesi için en iyiyi isteyen aydınların gördüğü eziyetten nasibini fazlasıyla aldı.Bu yolda, doğurmak üzere olduğu oğlunu kaybetti.Onlarca kez sinemaya ve sahneye uyarlanan FOSFORLU CEVRİYE isimli romanında, “hayatının aşkı”nı betimledi.Bu eseriyle sadece kendi ülkesinde değil, pek çok ülkede de gönülleri fethetti.Nâzım Hikmet’in “başını eğemedim