Bilişsel psikolog Howard Gardner’ın 1980’lerde ortaya attığı çoklu zekâ kuramı yaygın kabul gördü ve pek çok alanda etkili oldu.; O günden bu yana başka kuramcılar, araştırmacılar, uzmanlar, eğitimciler, ebeveynler ve kurumlar çoklu zekâ kuramı ve çıkarımları üzerine düşünüyor, çalışıyor, ondan faydalanıyor.; Gardner ilk ortaya konuşundan bu yana hem kuramsal hem pratik sonuçlarını ve uygulamalarını izleyerek kuramı geliştirmeye devam ediyor.; Bu kitapta da uzun yıllara dayanan bilimsel çalışmalardan ve uygulamalardan gelen yeni kanıtlar ve yeni tartışmalar sunuyor.; Gardner bireysel farklılıkları hesaba katan “çoğulcu bir zihin görüşü” savunuyor.; Çoklu zekâ kuramı sekiz tür zekâ tanımlıyor: mantıksal-matematiksel zekâ, dilsel zekâ, bedensel-kinestetik zekâ, uzamsal zekâ, müzik zekâsı, kişilerarası zekâ, kendine dönük zekâ ve doğalcı zekâ.; Gardner için bu yalnızca bilimsel bir kuram değil; daha adil ve insancıl olan bu bakışın gerçek etkisinin eğitimde ve çalışma hayatında görülebileceğini ve görüldüğünü vurguluyor.; Kuramın yaratıcı uygulamalarının eğitimde herkesi kapsayan gerçek bir anlamayı mümkün kılabileceğini, eğitimin bunu hedeflemesi gerektiğini anlatıyor.